Kriz Yönetimi Sürecinde İşveren - Çalışan İlişkisi Nasıl Olmalı?

Kriz Yönetimi Sürecinde İşveren - Çalışan İlişkisi Nasıl Olmalı?

Şirketler ve işverenler farklı koşullarda farklı krizler ile mücadele etmek zorunda kalabilirler. Ekonomik kriz gibi piyasanın tamamını etkileyen krizlerin yanında şirketler özelinde operasyonel krizler de yaşanabilir. Yine aynı şekilde şimdilerde tüm şirketlerin mücadele etmek durumunda kaldığı, pandemi kaynaklı beklenmedik bir kriz ile de karşı karşıya kalınabilir. Fakat temelinde bir krizi yönetebilmek için atılacak belli başlı adımlar vardır ve bu krizin ne tür bir kriz olduğu spesifik adımlar eklemek ya da çıkarmak dışında çok da bir şeyi değiştirmez.

Peki işverenler kriz anlarında nasıl hareket etmeli, çalışanları ile nasıl bir iletişim sürecine girmeliler?

Bu sorunun yanıtlarından ilki kesinlikle işverenlerin çalışanlarına süreç ile ilgili dürüst ve yeterli seviyede bilgi vermeleri olacaktır. Herhangi bir kriz anında çalıştığı şirketin güncel durumundan haberi olmayan, riskleri ve ihtiyaçları iyi şekilde anlamayan çalışanlar gerekli performansı gösteremeyecektir. 

Aynı zamanda yaşanan krizin o şirkette çalışan her birey için etkileri olduğunu göz önünde bulundurarak motivasyonu yükseltecek bazı etkinliklerin yapılması da gerekebilir. Bu sayede çalışanlar kendilerini değerli hissedecek ve problemlerin üstesinden gelme konusunda adım atarken daha istekli olacaklar.

İşverenlerin kriz süreci boyunca çalışanları ile fikir alışverişi yaparak sorunlara onların gözünden bakabilmesi de operasyonel yeni krizlerin ortaya çıkmasını engelleyecek ve işleyişin her adımına uygun çözümlerle faydalı bir yol haritası çıkarılmasını sağlayacaktır.

Tüm bu adımların temelde dürüst bir iletişim ve empati odaklı olduğunu görüyoruz. Ani ve yalnızca anı kurtaracak kararlar almak yerine bir ekip olarak hareket edilmesi, süreç boyunca herkesin sorumluluk almasını sağlayacaktır.

Yeni koşullara ve sorumluluklara uyum sağlayan, süreç boyunca elinden geleni yapan çalışanlar ise kriz yönetiminde bir işveren için oldukça değerlidir

BLOG

ZAMANI ETKİLİ YÖNET, EİNSENHOWER MATRİSİ

00-00-0000

ZAMANI ETKİLİ YÖNET, EİNSENHOWER MATRİSİ   Hem iş hayatında hem de günlük hayatta zamanın verimli kullanılması bireylerin yaşam kalitesini belirleyen en önemli unsurlardan biridir. Eski ABD Başkanı Dwight D. Eisenhower’ın zaman yönetimi konusunda literatüre kazandırdığı bir düşünce biçimi olan ‘Eisenhower Matrisi’ diğer adıyla ‘Önceliklendirme Matrisi; önceliklerimizi doğru sıralanmasının oldukça önemli olduğundan bahseder.      Herkes için, yaşamın en önemli kısıtlarından biri de zamandı.. Zaman doğru yönetilmediğinde önemli bir soruna dönüşür. Önceliklendiremediğimiz bir çok iş verim kaybına neden olur. Bu da önemli işlerimizin gecikmesiyle sonuçlanır.  Eisenhower’ın “Önemli olan nadiren acildir, acil olansa nadiren önemlidir.” sözü bu noktada oldukça önemlidir. Hem hayatınızdaki hem de kariyerinizdeki sorumluluklarınızı önceliklendirmenizi kolaylaştırmak için Eisenhower Matrisi’nden faydalanabilirsiniz. Eisenhower, henüz işe başlamadan bir öncelik sırası yapılmasına ve bu sıraya göre işlerin yönetilmesine dayanır.     Asıl amacımız öncelikleri doğru şekilde sıralayabilmektir. Ardından öncelikli olandan başlayarak tüm işlerimize vakit ayırabiliriz. Bu metogolojiyi  alışkanlık haline geldiğinde performansi pozitif yönde etkilenecek ,enerji boşa gitmeyecektir..              

538 İş Veren
2345 İş Arayan

Gelişmelerden Haberiniz Olsun

E-Bülten aboneliği ile bizden düzenli bilgi alabilirsiniz

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. ' Kabul Ediyorum ' seçeneğine tıklamanız halinde çerez kullanımını kabul etmiş sayılacaksınız. Ayrıntıları inceleyin
Kabul Ediyorum